Iraklı Ömer şiirinden alınacak çok dersler var.
Bir oyun oynanıyor Irakta, 20 yıldır bitmek bilmiyor. Topraklarından Petrol kaynayan bu ülkede insanlar aç ve huzursuz, çünkü iç savaş devam ediyor ölümler bir türlü bitmiyor..
AYNI OYUN TÜRKİYE İÇİN OYNANIYOR
Yüz yıldır haçlının emrindeki işbirlikçi HAİN'lerin olağanüstü gayretlerine rağmen, verdiğimiz binlerce şehit Mehmetlerimiz sayesinde bu kadim topraklar milletiyle ayakta duruyor ve ebediyete kadar devam edecektir. Gözü olana ya istiklâl ya ölüm der, son neferine ve kanının son damlasına kadar savaşır, düşmana bir çakıl taşı dahi vermez..
VERMEZ; çünkü bu gün'ki yönetim tüm kadrolarıyla, ordusuyla ve milletiyle, keferenin ayak bastığı her yeri kirlenmiş olarak görür, böyle bir toprakta zalimin dipçiği altında yaşamayı zul sayan bir anlayışa sahiptir.
Batı keferesinin emrindeki kahrolası satılmışlarsa ancak, bu toprağı seven ve inananların birliği sayesinde ezik kalıp, hep ezik olarak yaşayacak, hayatları son bulacak..
"Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli."
Bu mısralar sıradan fantazi bir şiir olmadığını bu topraklarda yaşayan 100 kişiden 70'i iyi bilir. Toprak bütünlüğünün ve özgürlüğün bir akt'i bir senedi olarak zihinlerde yer etmiştir.
Millet olmanın şiarı olarak ayakta kalmanın, ancak "vatan sevgisinin İmandan gelir" gerçeğinin bilinciyle mümkün olacağını bu kahraman milletimiz iyi bilir.
***
AMERIKANIN IRAKA GETİRDİĞİ DEMOKRASİ
Irak milletinin yaşadıkları ortada..
Demokrasi geldi diye Saddam Hüseyinin heykelini indiren bir Irak vatandaşıda yıllar sonra nerede kaldı bu demokrasi, bugün olsaydı ben savaşarak ölürdüm diye pişmanlığını dile getirdi.
Keyfi katledilen yüz binler...
Hiç kimseye sen amerikancısın geri dur ayrımcılığını yapmadan, kadın erkek yaşlı genç hasta, tuttukları her insanı zindanlara tıktılar, zulmün hiç görülmemiş, en inanılmaz dehşetini yaşattılar...
Dışarda yaşayanlarda özgür değildi kendi ülkesinde esir muamelesi gördüler, kadınlarına kızlarına gözleri önünde tecavüz ettiler...
Sonra:
Demokrasi vadiyle girdileri o Irak'tan, alacaklarını aldıktan sonra bir kukla yönetime, teslim edip gittiler. Hatta karıştırıp gittiler saddamıda arattılar...
O gün karınları toktu, bugün daha çok insan ölüyor...
ve daha yoksullar...
IRAKLI ÖMER HİKÂYESİ
Iraklı Ömer hikayesi ve şiirinde ibretlik örnekler var.
Çocukluk çağında evine düşen bir patlayıcı sonucu, babasını kaybeder kendiside ayaklarını yitirmiş o patlamada, savaş mağduru bir gençtir Ömer.
Bitmez tükenmez acının ve ıstırabın çaresizliğini, ana tema olarak emperyalizmin acımasızlığına ve demokrasiye vurgu yapıyor.
ÖMERİN ŞİİRİ
Ben Basra'dan Ömer...
"Bu zulüm yerde kalmaz
Yemin olsun ki asra.
Önce mevtül insanlık
Sonra harabül Basra"
Belki haberin yoktur diye yazıyorum Franks;
Önce demokrasi yağdı göklerden,
Sonra özgürlük geçti üstümüzden
Palet palet...
Ve insan hakları
namlularından,
Yüzü maskeli adamların,
Saniyede bilmem kaç bin adet.
Demokrasi bizim eve de isabet etti!
Bir gün sonra anladım ayaklarımın koptuğunu.
Babamın vücudunda
Tam on sekiz adet,
İnsan hakları saymışlar.
Annem zaten yoktu
Ben doğarken,
İlaç yokluğundan ölmüş.
Ambargo falan dediler ya
Anlamadım, çocuk akli işte
Sen daha iyi bilirsin...
Sizde de barış böyle midir Franks?
İnsan hakları çocukları yetim,
ve ayaksız bırakır mı orada da?
Ya demokrasi?
Güpegündüz pazara düşer mi?
Ve zenginlik...
İnsanları korkudan uykusuz bırakır mı?
Ve kuşlar gökyüzünü terk eder mi orada da?
Babamla söylediğim son dua dilimde,
Ayaklarım hastanede.
Ve giymeye kıyamadığım ayakkabılar
Elimde kaldı...
Çocugun var mı Franks?
Al... çocuğuna götür onları;
Bir işe yarasın.
Kimbilir baktıkça,
Belki beni hatırlarsın
"Bu nasıl demokrasi.?
Düştüğü yeri yaktı.
Merhamet hür dünyaya
Bu kadar mı Irak'tı?"
BU NASIL DEMOKRASİ?
Iraklı Ömer hikayesi ve şiirinde ibretlik örnekler var.
Çocukluk çağında evine düşen bir patlayıcı sonucu, babasını kaybeder kendiside ayaklarını yitirmiş o patlamada, savaş mağduru bir gençtir Ömer.
Bitmez tükenmez acının ve ıstırabın çaresizliğini, ana tema olarak emperyalizmin acımasızlığına ve demokrasiye vurgu yapıyor.
ÖMERİN ŞİİRİ
Ben Basra'dan Ömer...
"Bu zulüm yerde kalmaz
Yemin olsun ki asra.
Önce mevtül insanlık
Sonra harabül Basra"
Belki haberin yoktur diye yazıyorum Franks;
Önce demokrasi yağdı göklerden,
Sonra özgürlük geçti üstümüzden
Palet palet...
Ve insan hakları
namlularından,
Yüzü maskeli adamların,
Saniyede bilmem kaç bin adet.
Demokrasi bizim eve de isabet etti!
Bir gün sonra anladım ayaklarımın koptuğunu.
Babamın vücudunda
Tam on sekiz adet,
İnsan hakları saymışlar.
Annem zaten yoktu
Ben doğarken,
İlaç yokluğundan ölmüş.
Ambargo falan dediler ya
Anlamadım, çocuk akli işte
Sen daha iyi bilirsin...
Sizde de barış böyle midir Franks?
İnsan hakları çocukları yetim,
ve ayaksız bırakır mı orada da?
Ya demokrasi?
Güpegündüz pazara düşer mi?
Ve zenginlik...
İnsanları korkudan uykusuz bırakır mı?
Ve kuşlar gökyüzünü terk eder mi orada da?
Babamla söylediğim son dua dilimde,
Ayaklarım hastanede.
Ve giymeye kıyamadığım ayakkabılar
Elimde kaldı...
Çocugun var mı Franks?
Al... çocuğuna götür onları;
Bir işe yarasın.
Kimbilir baktıkça,
Belki beni hatırlarsın
"Bu nasıl demokrasi.?
Düştüğü yeri yaktı.
Merhamet hür dünyaya
Bu kadar mı Irak'tı?"
BU NASIL DEMOKRASİ?
Yorumlar
Yorum Gönder