VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR


ÇIKARLARI UĞRUNA, DİNİ İNAÇ VE MİLLİ DEĞERLERİ DEJENERE EDEN FETÖ TİPOLOJİSİ!!!

Şɑhsınızɑ kötülük eden bir düşmɑnı ɑffediniz, lɑkin vɑtɑnınızɑ ve milletinize kötülük eden bir kimseyi, ɑslɑ ɑffetmeyiniz. -Hz. Ali (r.ɑ.)
_________________________________


Tam 50 sene beklenen gün için dünya ve ahiretlerini feda ettiler,
Ne oldukları gibi göründüler ne göründükleri gibi oldular...
Çift kişilikli şizofren, her an takip edilme zannıyla paranoyak bir hayat yaşadılar.

Mahrem hizmette; o beklenen gün için: Rabbimiz namaz kıl diyordu kılmadılar!
Beklenen gün için: Rabbimiz oruç tut diyordu tutmadılar.
Beklenen gün için: Rabbimiz içki içme diyordu içtiler
Beklenen gün için: Rabbimiz tesettüre gir diyordu girmediler.
Beklenen gün için: Sonra beklenen gün geldi; namaz kılanların, oruç tutanların, haramdan kaçanların, tesettürlülerin tepesine bomba olup patladılar, kurşun olup yağdılar; tank paletlerinde ezdiler.

Allah Allah diye karşılarına çıkan abdestinden başka hiç bir silahı olmayanları öyleki, katlettikleri insanların çoğu gazete ve dergilerinin abonesi; okul ve dersanelerinin müşterisi idiler. Zekatlarını kurbanlarını, hayırlarını hatta kendi çocuklarını bile onlara teslim ettiler; senelerce namaz için oruç için haram ve helallere uymak için...

Sonra görüldüki: İslam dininin yüce Kerim kitabı Kur'an temeli bir ifade olan emr-i bi'l ma'ruf ve nehy-i anil münker, insanlara iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak, men etmek, iman ve itaata çağırmak yerine; kendi sapkın takıntı ve halüsinasyon'larıyla artık Cebrail (as) ve yüce Peygamberimiz (sav) bana şöyle... bir emir verseler reddederim gibi sapkınlıklarını dile getirmiştir...
Tabiki bu vahim düşüncenin nereye dayandığı sonucunu zikretmek benim için kelimenin bittiği yerdir!!!

Bu aşamadan sonra, kendi topluluğuna emr-i bi'l ma'ruf kaidelerini tebliğ etmeyi bir tarafa bırakalım, kendi emir ve kehanetleriyle insanları yönlendirip, benim "şakirt"lerim dediği (İslamı öğrenen iyi Müslüman) dediği toplumu, Devletin karşısına birer "şaki" olarak (hain eşkıya) cinayet örgütü olarak çıkarmıştır.!!!

Hıristiyan Misyonun Parçası Olmak isteyenler İslam Dini’nin Ferdi Olamaz.!

Allah-u Teâlâ Âyet-i Kerime'sinde:
“Hidayet kendisine apaçık belli olduktan sonra, Peygamber’e muhalefet edip inananların yolundan başkasına uyan kimseyi döndüğü yolda bırakırız. Ahirette de kendisini cehenneme sokarız. Ne kötü bir dönüş yeridir orası!”(Nisâ: 115) buyuruyor.

O ise Vatikan’a Papa’yı ziyaret etmek için gittiğinde şöyle söylüyor: “Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.” (9 Şubat 1998, bkz. Aksiyon, 167. sayı)

"Takdir-i Hüdâ kuvve-i bâzû ile dönmez,"


"Tuzak kurup komplolar hazırladılar; Allah da Kendi iradesini uygulamaya koydu. Allah, tamamen hayra dayalı olarak Kendi iradesini hakim kılan, (mü’minlere karşı kurulan tuzakları, onu kuranlar aleyhinde bir tuzak olarak icra eden)’dir." Ali imran-54

"Bir şem'a ki Mevlâ yaka, üflemekle sönmez!"
İnsan, Allah tarafından verilmiş olan cüzi irade ve kuvveti ile yine Allah’ın vermiş olduğu bir karar ve hükmü bozup değiştiremez. Dünyadaki kâfirler bütün maddi servetlerini, güçlerini ve tekniklerini bir araya getirseler, yine Allah’ın takdirinin bozup değiştiremezler.
Allah’ın yakmış olduğu bir ışığı bir çırayı insan üflemek ile yani cüzi güç ve kuvveti ile asla söndüremez. Yani Allah’ın muradı ve takdiri karşısında insan bir hiçtir ve hiçbir şey elinden gelmez demektir.
Şimdi hep beraber bir günü daha bekliyoruz gidenlerle ve kalanlarla, maktüllerle ve katillerle, zalimlerle ve mazlumlarla: O büyük hesap gününü!

Alıntılar: Abdulkadir ABBASOĞLU

Yorumlar