CHP'DE İÇKİ SORUNU


KILIÇDAROĞLU'DAN AYYAŞ PARTİLİLERE ALTIN TAVSİYELER:

Ayda bir uyarıyı rutin hale getiren genel başkan, gurup başkanlarını tekrar uyardı.
"Elbette içelim ama,
CHP'nin de bir içki kültürü vardır, öyle zamanlı zamansız olmaz dedi.
Gece içip içip bol keseden vatan kurtarıyorsunuz, gündüzde Mecliste uyuyorsunuz" demişti gurup toplantısında ..

Parti yönetimini acil olarak tekrar toplayan kılıçdaroğlu, bu iş böyle gitmez diyerek yeni talimatlar verdi..


- "Arkadaşlar! İçki içelim içelim ama içmeninde bir usulü bir zamanı vardır. Akşamdaan akşama içki içilmezki. Ben sizi sürekli uyarıyorum, ama beni takan yok, siz hâlâ kafanıza göre takılıp kafa çekiyorsunuz.
Akşam Meclisten çıkarken, bir an evvel krizden kurtulayım diye, kapı yerine pencereden çıkıyor, alelacele soluğu meyhanede alıyorsunuz gecenin ikisinde Vatan kurtarma hülyaları görüyorsunuz. Sabah'ta, meclise geldiğinizde uyuyor iktidar rüyası görüyorsunuz." Demiş 

- "Lan ayyaşlar içkide boşa gidiyor sözüyle onlara çıkışmış.
Ben bir genelbaşkanınız Kemal olarak size emrediyorum,
bundan sonra akşamdaan akşama içmek yok artık." 


Demiş ve şöyle devam etmiş..
Size tavsiyem önemli meclis oturumlarında ve komisyon toplantılarında içmenizi istiyorum.. 
Meclis müzakerelerinde konuşmacıları engellemek için çok iyi bir araçtır o zıkkım.
Konuşmacılara cevap vererek onların insicamını bozup susturmak olacaktır amacımız.Daha sonra bağırıp masalara vurmak, kürsüye yürümek olacaktır arkadaşlar..

Sonrası malüm kavga çıkacaktır özellikle bazı arkadaşlar Arkadan dolaşarak yumruk atsınlar. Kuduz aşısı yapılmış olan arkadaşlarımız da rakiplerimizin bir yerlerinden ısırsınlar. Böylece yasama çalışması nasıl yapılırmış herkes görsün arkadaşlar..



Gelelim komisyona, orada bilgi ve kariyer o kadar önemli değil yeterki iyi polemik yapmasını bilen ve iyi kavga yapabilen arkadaşlar lazım. Yani bende bir hesap uzmanıyım yalanmı arkadaşlar ama bi işe yaramıyor çünkü matematiğim sıfır. 

Uçan tekme 'yi kim iyi atıyorsa o arkadaşlardan seçelim komisyon üyelerini. Şayet becerileri yoksa Aikiodo ve karete kursuna gönderelim. İşte o vakit iyi sonuçlar alabiliriz.
Sonuç olarak bu işler bu anlattıklarım ancak sarhoş kafayla olur...



Parti gurup toplantılarına gelen yoldaşlarımız fazla içmesinler çünkü leş gibi kokuyorlar gurup salonu ahır gibi oluyor. Ama ben kürsüden küfür ettiğimde, bana eşlik ediyorlar bol alkış yapıyorlar oda benim hoşuma gidiyor motive oluyorum.. 

Bende hafif çakır keyf olduğumda doğrusunu söylemek gerekirse çok iyi oluyor, yalan söylerken yüzüm hiç kızarmıyor. 

Ama Erdogana çamur atmak isterken kendimi çamurun içinde buluyorum,  "Mal nasıl götürülür ben çok iyi bilirim" diyorum hiç böyle söz söylenirmi yahu arkadaşlar, birisi bana desinki söylenmez. 

"Biz bu ülkeye namussuz siyaseti getireceğiz. Bunuda ancak Allah'tan korkmayan bizler getireceğiz." Derken, bende akşamdan kalmıştım. (Sümme haşa tövbe len)

Fotocu danışmanımı suçsuz yere tutukladılar. Ben danışmanımı isterim deyince, b
ir Tv programda "siz ona ne danışıyordunuz?" diye sordular. Ben aslında hiç birşey danışmıyorumki, o basın açıklamalarımı, gurup ve meydan toplantılarında bana sunum hazırlıyor "şunu konuş bunu konuşma diye talimat veriyordu arkadaşlar" ! Bu yanıtları verirkende biraz içkiliydim arkadaşlar.

Ya arkadaşlar.

Aslında ben bu zıkkımın faydasından çok zararını görüyorum. Çünkü bu meret şişede durduğu gibi durmuyor. Çok absürt gaflar yapıyorum son zamanlarda. Çok yalan söylediğim için unutuyorum arkasından tam aksi bir ifade kullanıyorum. 
Ben gandi ke'MAL'iken, alay konusu oldum, adım şimdide salako kemala çıktı. Halbuki ben ikinci mustafa kemal olacağım diye geldim bu partiye.


Benim gaflarım saymakla bitmez:
Darbeden sonra Hava limanında olmam gerektiği için Bakırköy Belediye Başkanında konakladım. (Otel motel hikâye lan salladım öyle) Orada olan biteni Tv'de takip ederken
biraz fazla kaçırmışımki sızıp kalmışım.
Başkan bana, kalksana ne yatıyorsun darbe gerçekleşmedi maalesef dedi. Eyvah! yandım diyerek fırladım ve gitti bizim başbakanlık dedim. Halbuki darbe sabahı, Baş pis kopat dinlerarası ka'ordinal patrik, büyük üstad'ı azam, okyanusların ve iblisin büyük abisi FETO ile beraber aynı uçakla Ankaraya inecektik olmadı yattı.

Eh ne yapalım, mademki darbe olmadı o zaman benim yurttaşlarıma sözüm var, "darbe marbe olursa önce ben çıkarım tankın üstüne" demiştim, ben vaadimi yerine getirmek istiyorum dedim. Hemde bu arada kısa yoldan Yeltsin gibi kahraman olurum dedim. 

Çabuk olun bana bir tank getirin ülen dedim.
- Nah bulursun tankı dediler bana. Sabri diye bir genç tankların altından girdi üstünden çıktı. Safiye isminda bir hanımda, elindeki sopayla tankın önüne geçerek inin aşşağı ordan yoksa sizi dogerem dedi, onlarda tamam apla deyip tankları Tayyip Erdoğana teslim ettiler..
Şu an bütün Tanklar Cumhurbaşkanının emrinde günaydın sen tankı kaçırdın dediler bana.

Ya arkadaşlar, işte
o zaman yıkıldığım andı. Benim kahramanlık hayalimde, Başbakanlık umudumda uçtu gitti elimden. Cocuk bilem degilimki 23 nisan Başbakanı olayım.


"İzmiri Akdenizde"
"Mersini güneydoğuda" demişim Ama, sadece ben demedimki! Türkiyenin kurucu partisi Chp'nin İlk genel başkanım Atatürkte Parmağıyla "Ege'"yi göstererek Ordular, ilk hedefiniz Akdenizdir" demişya, E oda o zaman fazla kaçırmıştı.


Bizim partinin kaderi bumu yani arkadaşlar? Ulusumuza ve yurttaşlarıma karşı mahçubiyet içindeyim, üstelik gaflarımla iktidarın ekmeğine tere yağı sürüyorum. Erdoğanı eleştirirken onun eline malzeme veriyorum, yetmezmiş gibide tazminat ödüyorum. Daha sonrada benim ismimin iki harfine ayraç atıyorlar. 


Yahu ben bu CHP'nin kaderini değiştireceğim Makus talihini yeneceğim. Bundan sonra bu partide hiç bir arkadaşım içki içemeyecek. Yasakladım ulan kimin içtiğini duyarsam yumruğumu kürsüye vurur derhal kapıdışarı ederim, derhal terk et partiyi kardeşim derim ona. 

Bundan böyle içkinin İ'si dahi olmayacak nokta•

Neyse arkadaşlar sanki bana birşeyler oluyor, sinirlerim zayıfladı, ellerimde titremeye başladı. Saat kaç oldu? - ... Ha o zaman hep beraber bir mekana gidelimde, bu konuya orada devam ederiz arkadaşlar.__________¡!
¡


 Şefik Karakelle