YERLİ SAVUNMA SANAYİCİLERİMİZDEN "ŞAKİR ZÜMRE"


ŞAKİR ZÜMRE


Şakir Zümre’nin girişimcilik serüveni sanayi tarihimizin ibret verici hikâyesidir.
Türkiye’nin ilk özel silah ve cephane fabrikasını nasıl kurdu?
Sonra, İsmet İNÖNÜ döneminde bu üretimden nasıl elçektirildi?

"Mareşal Fevzi Çakmak'ın yakın akrabalarından biri olan Şakir Zümre 1885 yılında Varna doğumludur. hukukçudur I. Dünya Savaşı sırasında da Varna Türk milletvekili olarak Bulgar Parlamentosu'na girdi. Bu dönemde Sofya’da yarbay rütbesiyle Türk Askeri Ataşeliği görevinde bulunan Mustafa Kemal ile tanışarak yakın dostluk kurdu.

İstiklal Savaşı'nın başlaması üzerine de Anadolu’ya silah ve cephane göndererek milli mücadeleye destek veren milliyetçi bir şahsiyettir.

Daha sonra Türkiye'ye gelerek Atatürk’ün de onayıyla savunma sanayisinin ilk özel sektör fabrikasını kurdu.

İlk dönemde Bulgaristan’dan getirdiği yabancı teknik kadroyla üretim yaparken, zamanla yetiştirilen Türk teknisyen kadrolarıyla 1930’lu yıllarda yabancıların yerini aldı. 
Öte yandan bu fabrika, yalnızca yurtiçi ihtiyacı olan üretimle de yetinmeyerek, 1937 senesinde yurtdışına da silah ihraç etmeye başlamıştır.

İLK YERLİ UÇAK BOMBALARI
Türk Hava Kuvvetleri'ne ait ilk bombardıman uçaklarının kullandığı ilk bombalar Türk malıdır ve büyük bir bölümü Şakir Zümre Fabrikası'nda üretilmiştir. 100 kg, 300 kg, 500 kg, ve 1000 kg .'lık uçak bombaları ve çeşitli yangın bombaları bu fabrikada seri olarak üretilmiştir.

Türk Deniz Kuvvetleri'nin gereksinimi olan çeşitli boylardaki su bombaları ve cephaneler de fabrikanın seri üretimleri arasındadır. İlk Türk denizaltı su bombaları da bu fabrikada üretilmiştir.

Türk Kara Kuvvetleri'nin gereksinimi olan silah ve cephaneler, eğitim bombaları, işaret ve aydınlatma fişekleri ve bu fişekleri ateşlemeye yarayan silahlar Şakir Zümre Fabrikası'nın en çok ürettiği ürünlerden olup el bombasından top kamasına ve çeşitli çaplarda kara mayınlarına değin, Türk ordusunun ihtiyacı olan çeşitli cephaneler, bu fabrikada Türk teknisyen ve ustalar tarafından yapılmıştı.

İLK TÜRK MOTORUNU ÜRETTİ
Günümüzde bu yanını pek kimsenin bilmediği Şakir Zümre’nin fabrikasında kadın-erkek çok sayıda işçi çalışıyor, fabrikanın ciddi bir de spor takımı bulunuyor ve bu kadro, uçak bombaları, top mermisi, el bombası, canavar düdüğünden, İş Bankası’nın o meşhur kumbarasına, tarım aletlerinden sobalara kadar yoğun bir üretimin yanında, ilk Türk motorunu da yapmayı başarıyor ve bu başarısı, dönemin İktisat Dergisi’ne “mazot ile müteharrik motor beş beygir kuvvetinde ve 550 derelidir. Araba üzerine bindirilmiş olduğundan köylerimiz için ideal bir enerji kaynağıdır” cümleleriyle yansıyordu.

YUNANİSTAN’A 1.5 MİLYON LİRALIK BOMBA SATTI
Kısa süre içinde Yunanistan, Bulgaristan, Polonya, Mısır, Ürdün, Suriye gibi çeşitli ülkelere ihracata başlayan Şakir Zümre Silah Fabrikası’nın Yunanistan’a sattığı mühimmat “Harp Sanayiimizin Büyük Bir Zaferi. Yunanistan bizden 1,5 milyon liralık bomba satın alıyor” başlığıyla gazetelere haber oluyordu.

AMERİKA DEVREDE!
Personel sayısı II. Dünya Savaşı döneminde zaman zaman iki bin kişiye kadar çıkan ve çok önemli üretimlerde de bulunan fabrika, savaş sonrası döneminde Amerikan hükümeti tarafından başlatılan “silah yardımı” nedeniyle silah ve cephane üretimine son vermek zorunda kalır. 

Sonra tarım aletleri üretimine yönelen fabrikayı bu defa da Marshall Yardımı vurur. Bu yardım çerçevesinde bol miktarda tarım aletleri ithal edilir ve Şakir Zümre yaptığı yatırımdan büyük zarar görür.

KUZİNE Sobasıyla Fabrikasını ayakta tutma mücadelesine giren Şakir Zümre, bu defa pik malzemeden sıhhi tesisat ve elektrik kofraları üretmeye başlar. İş Bankası kumbaraları yapsada fala sürmez fazla uzun sürmez; diğer Askeri mühimmat sanayicileri gibi Şakır Zümrede 1970 YILINDA KAPANIR, YOK OLUR GİDER 


Çeşitli yerlerde ifade ettiği bu konudaki görüşlerini 1949 yılında Ticaret Bakanı’nın da katıldığı bir toplantıda onun yüzüne de söyler. İSMET İNÖNÜ dönemini kastederek,
"II. Dünya Savaşı sonrası ülkede oluşan siyasal koşullarda hareket alanı giderek daralan ve ayakta kalma mücadelesi veren fabrikaya destek yerine Amerikan'ın çıkarları için yapılan anlaşmalarla bitirildiğini söylemiştir."

Şakir Zümre 16 Haziran 1966’da 8vefat etmesiyle, 1970’li yıllarda fabrika kapanır.

***

Diğer girişimcilerimiz: "Şakir Zümre," "Nuri Killigil" "Devrim arabalar" "Nuri Demirağ" ve "VECİHİ HÜRKUŞ'"un
uçak sanayi serüvenide çok basit sebeplerle bitmiş oldu! Benim Türkiyem işbilmez asker kökenli yöneticilerin oyuncağı haline getirilmiş belliki. Ancak küresel güçlerin emirlerini hiç düşünmeden uygulamışlar. Girişimcilik ruhunu, üretimi, emeğin kıymetini, sermaye ve ekonomiyi bilmeyen, zavallılar bunlar ne yazık'ki!!!Aslında böylesine hayati önem taşıyan bu girişimlerin, Türkiye için büyük bir kalkınma hamlesi olacaktı. Türkiyeyi bir Almanya ve bir japonya yapacak olan bu projeler maalesef yarı yolda son buldu. Sanayi tarihimizde küçümsenemeyecek kadar bu beş ayrı girişim akamete uğratılırken, aslında Türkiye istikbalini kaybediyor, istiklalini ve bağımsızlığını yitiriyor!!?

Şefik Karakelle

Yorumlar