ÇİRKİN KOVBOYUN DÜNYA HÜKÜMDARLIĞI


Yollara pusu kurup soygun yapan haydutlar olarak ilk defa tanımıştım Amerikalıları. Keza, sık sık posta Tirenlerini soyarlardı.
İnsanları katlederek Elmas ve altın madenlerine el koyarlardı.
Zenginlerin çiftliklerini basıp sürülerini kaçırırlardı. Güven kazanmak için basit hediyeler verdikleri kızılderililerin içine sızarak, onların küçük dünyalarını başlarına yıkarlardı. Onların oklarına karşılık olarak ateşli silahlarla savaşıp tüm kabileleri vahşice yok ettiklerini seyrettik kovboy filimlerinde..


At hırsızlığı, yakma, yıkma ve talan dışında, İnsanlık ve merhamet adına hiç bir tema'nın olmadığı bu kovboy filimlerinde, ketumiyet arzederek konuşmayı sevmeyen ve sadece silahını konuşturup, sonra namlunun ucuna üfüren
bencil insanların serüvenlerini izlerdik.

Konu olarak vahşi batıda kanunsuzluğun hüküm sürdüğü ve tamamen maddeye endeksli bu kovboy karakterler,
en yakın Amigoya (kardeş'ine) dahi güveni olmayan insan tiplemeleriydi.. Çünkü herkes hırsızdır yapıları gereği.. Elde edilen maddi değerler her şeyin üstündedir. Ganimeti, arkadaşıyla paylaşmak şöyle dursun, tetiği hızlı çekene kalırdı.
Sonra, o meşhur jenerik müziği eşliğinde bir meçhule doğru çekip giderdi amigo..

-Bazende tam gitti derken, onunda karşısına hiç bilinmedik biri çıkarak zenginliği ona tattırmadan
orada haklardı, sürpriz bir şekilde ganimet el değiştirirdi.

Bu kovboylar dünya seyircisi tarafından unutulmaz Amerikan idolleri olarak bilinirdi. Hatta, bunlardan bir tanesi de Amerikaya devlet başkanı olup Abd'yi yönetmişti.

Asıl konumuz tabiiki sinema değildir. Potansiyel haçlı düşmanlığına ilaveten, zorbalığı kendine ilke edinmiş bir katil ve korsan kovboyun, uluslararası düzeyde tezgahladığı soygun işgüzarlığının en bariz örneklerini görüyoruz bu günler Amerikada..

Dünyanın bir numaralı terörist ve soyguncusu olan Amerika birleşik devletleri, Dünya üzerinde oluşturduğu gücün ve silahın üstünlüğüne dayanarak, bu dünyada İnsanlık hayatının malıyla mülküyle kendi ukdesinde olduğunu görüyor. Ben 
yaptım oldu mantığıyla keyfi olarak, dünyayı ekonomik bir kaosun içine sürüklemektedir.  

Bil hassa İslam ülkelerine yıllarca ölümler kusturarak
yeraltı zenginliklerinin yanında, haç ve hilalin asırlardır bitmeyen kavgasını sürdüren kana susamış bir siyonist zihniyetin barbarlığına şahit olmaya devam ediyoruz.

Üstüne bombalar yağdırıp vatanından ettiği nice aç, susuz ve ilaçsız bıraktığı insanlara, yaşam haklarını sadece Akdeniz ve okyanus sularının derinliklerini reva görüyorlar. Şayet kurtulurlarsa, 
uygar Dünyanın! sınırlarında dikenli tellerini 
reva gören bir haçlı mantığının intikamı olarak görmeliyiz..

Stratejik ortaklık sahtekarlığıyla,
Türkiyeye dost görünen bu iki yüzlü maymun,
kucağında besleyerek üstümüze saldığı PKK ve FETO piçleriyle çökertemediği Türkiye'yi, şimdi ekonomik yaptırımlar uygulayarak, köleliğe devam etmemizi istiyor. Oysa, siyaset sahnesine Erdoğanın gelişiyle, yüz senelik kölelik zincirini (bağımsızlık adına) 16 sene önce kopartıp suratlarına attığını hala kabullenmek istemiyor çirkin kovboy ve yerli işbirlikçileri..

Gelecek zamanların hesabını çok iyi yapan bu emperyalist kovboy 30 yıl sonra karşılarına çıkacak olan büyük ve güçlü bir Türkiye'yi asla istemiyor. Irkçı katil İsrail başta olmak üzere, tüm batı kefereside bu ahlaksız yaptırımla Türkiyeyi durdurmaya destek veriyorlar.

Daha önceden yapmayı planladıkları bu yaptırımlar için
Cumhurbaşkanlığı hükumet sistemi olan (BAŞKANLIK) sistemi seçimini beklediler Erdoğanın kaybedeceğini umarak. Bu beklentiyide boşa çıkaran aziz Milletimiz bunları sükutu hayale uğrattı.

Şimdi ise, ABD ve onun gibi hasmane düşünen İSRAİL ve tüm BATI HAÇLI'sı yanında, içimizdeki kriptolarında elbirliğiyle harekete geçtiler ERDOĞAN Hükumetini ekonomik olarak zayıflatıp düşürmek için.

Ama bu Millete yediremezler..
Bu Vatan Amerika ile, Avrupa ile ve İsrail ile kazanılmadı. Bu Vatan onlara rağmen ve tüm haçlı küffarının istilalarına direnerek Vatan mefküresini yıldızlaştırarak daha yukarılara taşıdı.. Bundan böyle de bu düşmanların oyuncağı asla olmayacaktır. Üzerine düşen tarihi görevini yaparak, taviz vermeden TÜRKİYE BAĞIMSIZLIK YOLUNDA İLERLEYECEKTİR.

En kötü şartlarda 70 cente muhtaç olduğumuz dönemlerde, ayni ambargoları yaşamış bir Millet, bu günlere Dünyanın 16. büyük Ekınomisi seviyesine nasıl geldiyse, bu günki şartlarda'da dimdik ayakta durarak, yeni bir İstiklal savaşı vererek, bu badireyide atlatıp yoluna devam edecektir İnşaallah hiç endişemiz olmasın..


Şefik Karakelle

Yorumlar