AMERİKA GELDİĞİ GİBİ GİDİYOR


ABD'nin Suriye  macerası Erdoğanın gücüne dayanamadı The End.


Amerika geldiği gibi gidiyor desekte, Tabiiki geldiği gibi gitmiyor. Zulümleriyle gidiyor, teröristlerle işbirliği yapan bir çete kabilesi gibi geri gidiyor. 
Suriye'ye geliş sebebi bir proje gerekçesine dayanıyordu. Pentagonda masa üstünde çizdikleri haritada, İran, Irak ve Türkiyeden'de toprak alarak, Büyük İsrail devvletini kurmaktı. Gerek siyasi, gerek askeri, gerekse stratejik olarak
Siyonizm yapılanmaları dahada güçlendirecekti. Aslına bakarsanız hiçte gerek yoktu, çünkü, azımsanmayacak kadar siyonist kafalı yahudi hizmetkârı bir çok Müslüman ülke zaten vardır İslâm coğrafyasında.

İlk önce DEAŞ terörünü soktu o topraklara, arkasından kendi üslerini konuşlandırdı. Amacı Suriyede'ki DEAŞ'ı temizlemekti.!?
Sonra ard-arda uçak kargolarını saymazsak, 2000 trayler dolusu cephane ve savaş gereçleri getirildi Amerikadan. Nato üyesi Ülkelerle 
oluşturduğu koalisyonlarla beraber, birde Rusya, şehirleri yakıp yıktılar, kadın çocuk demeden insanları katlettiler.. Ölümden kaçan Suriye halkı yollara düştü denizlerde boğulmaktan kurtulanlar, Avrupa kapılarında tel örgüler önünde kaldılar, hâlâ bir umut diyerek yaşama mücadelesi veriyorlar.

Suriye şehirleri hayalet şehre döndü o şehirlere kiralık teröristler iskan ettirilerek demografik yapısını değiştirip, kendi çıkarlarına hizmet eden uygun koloniler le yola  devam edeceklerdi.

Erdoğan bu acımasız, hukuksuz ve ciddiyetsiz hareketin maksadını çok iyi biliyordu. Çok görüşmelere rağmen sonuç alamıyordu. Sonunda Suriye içine peyderpey girerek en büyüğü olan zeytin dalı  hareketini başlatacağını Amerikaya bildirdi. Askerini sahadan çekmesini istedi ve size cenaze tabutları göndermek zorunda kalmayalım dedi ve ABD askerini sahadan kenara aldı.. İşte orada Türk askerinin zafere susamışlığının aşk ve inancı ile o şehirleri teröristlerden temizleyerek gerçek sahiplerine teslim etti.

Daha sonra ayni başarıyı Fırat kalkanıyla devam ederken teknik olarak güzel bir örnekle, işte böyle olur dercesine kutlu bir zafere daha imza atıldı. Yıkmadan, dökmeden hiç bir sivil ölümü dahi olmaksızın, o şehirler de gerçek sahiplerine teslim edildi.

Bu güne geldiğimizde, Suriyenin kuzey bölgesinde Özerk Devlet kurma hazırlığına hız vermişti Amerika.
Erdoğan durmadı ABD yönetimi ile defalarca görüşmeler yaptı, bu cografyada terör Devletine izin vermeyiz diye karşı tavır koydu.
Amerika birleşik devletleri tarafından
Erdoğanın istekleri hiç bir zaman karşılık bulmadı kaypakça sürekli oyalandı. "Biz Türkiye olarak savaş hazırlıklarını yaptık askerinizi bölgeden alın. Kim olduğuna bakmadan karşımıza çıkanı öldüreceğiz diye güçlü bir mesaj verildi ve Suriye'nin kuzeyine girmek için bütün hazırlıklar tamamdı. Savaş anlık bir olaydı saatler sayılırken ABD ile son bir görüşme daha yapıldı ve "biz DEAŞ'ı bitirdik, artık orada kalmanın hiç bir mantığı kalmadı" diyerek 3 ay'lık zaman içinde Suriyeden çıkacaklarına dair açıklama yaptı Amerikalılar. Sahada ve diplomaside, egilmeden bükülmeden vizyonlu bir duruşun karşılığı olarak alınan mükemmel bir sonuctu Türkiye için..

Türkiye Erdoğanla Dünya markası gerçek küresel bir güç olarak, bundan böyle zalime korku mazluma umut olarak yoluna devam edecektir Allahın izniyle.

Liderler vardır milyonlarca insanı öldüreni de, dünyayı korkudan titreteni de vardır. Yaptıkları reformlar ile gerçek demokrasinin temellerini atan, insanları özgür kılan da vardır. İşte birbirinden tamamen farklı aykırı kategorilerdeki bu dünya liderleri bir gün hepsi gideceklerdir fakat tarihte zalimler zulmüyle, iyilerde iyilikleriyle anılacaklardır.

Dünyanın en iyi liderleri için yapılan bir ankette bir bilim adamı Erdoğan hakkındaki düşüncelerini şöyle ifade ediyor:
"Recep Tayyip Erdoğan Kararlı, sert, korkusuz, zeki ve karizmatik. Kuşkusuz, Türkiye'nin tarih kitaplarındaki yeri "Erdoğan'dan önce" ve "Erdoğan'dan sonra" olmak üzere ikiye ayrılacak bundan sonra. İktidara geldiği günden bu yana yaptığı çalışmalarla halkının çok büyük bir çoğunluğunun desteğini arkasına almayı başardı. Türkiye O'nun döneminde, hayal bile edilemeyecek bir noktaya ulaştı. Davos'taki çıkışıyla İslam dünyasının da lideri olduğunu perçinlemiş oldu. Son dönemde kendini devirmek için düzenlenen komploları başarıyla savuşturdu. Araştırmaya katılan 14 milyon kişiden %37'si O'nu en karizmatik lider olarak gösterdi" diye ifade etmiştir.
(Sabah com tr)

Şefik Karakelle

Yorumlar