ÖTEKİ'LEŞTİR'MEK GAYRETİ



Ötekileştirme denen bu algı oyunu bir asırdır sahnelenmeye devam ediyor.
Oysa ta ötelerden gelipte bu topraklara sığınıp, sonrada bu milletin değerlerini aşağılayıp şiddet uygulayan kriptolara, hiç kimse sen ötekisin demedi...
"Ağızlarında sakız ettiler siz toplumu ötekileştiriyorsunuz diye, oysa şark kurnazlığıyla hep kendileri ötekileştiriyorlar."

Evvela, CHP liderinin her konuşmasında ve her fırsatta, Erdoğanı siyaseten çekeştirirken, cümle aralarına kasten serpiştirdiği, seçilmiş kelimeleriyle Müslumanları aşağıladığını çok iyi biliyoruz.!
Bu tarz söylemleriyle içindeki var olan kinini nefretle kusarken, Türkiyenin asli unsuru olan İslami kesimini bilinçli olarak ötekileştiriyor kin ve nefret tohumları ekiyor..
Daha sonrada Erdoğana diyor ki bu milleti neden ötekileştiriyorsun!

Dizi oyuncusu Deniz Çakır zıl zurna sarhoş bir AVM’nin kafesinde iken, yan masada sohbet eden 6'sı başörtülü 3'ü açık olmak üzere 9 kıza, "Burası Arabistan mı? Ne geziyorsunuz burada hadi gidin Arabistana" Diyerek sözlü tacizde bulunuyor. Alkolün etkisiyle iyice azgınlaşıp zıvanadan çıkan oyuncu, içindeki kin ve nefret duygusuyla ağız dolusu hakaretler yağdırmış.

Diğer taraftan güncelliğini bugün Metin akpınar ve çingene kılıklı darbukatör denen lavukla, dile getirdikleri skandal darbe sözleri hala zihinlerimizi kurcalıyor..
Bu söylemlerin hıç birine iyi niyetli olarak bakamayız zırva deyip hafife alamayız. Bu küstah sözlerle Erdoğana dil uzatarak Türk demokrasisini örselemektir. Konuşulan dil Tamamen birer proje ürünü olduğunu ve iyi oyunculara verilmiş rollerdir. O yüzden asla masum olamazlar..
%52.6 oyla bu ülkeye Başkan seçilmiş birine, şakşakçı 3-5 çapulcunun önünde gaza gelerek Türkiye'ye hala vesayet penceresinden bakan o köhne kafa ölüm fermanı verirken, şeytanın bile aklına gelmeyen bir takım teknik yöntemler sunarak infaz seçeneklerini dahi rahatlıkla sunabiliyorlar. Ama bu hainler yargılanıp hemen salıveriliyor. Böyle bir yargı sonucunun da! daha nice hainlerin bu tarz konuşmalarına cesaret veriyor.


"Bu ülkede özgürlük yoktur" "korkuyorum"

"sarayda diktatör var"

"Bir eli yağda bir eli balda yeni saray zenginleri Türkiyenin gelirini yiyorlar"

"Türkiyede yeni sosyete tarzı türedi"

"Trafikte Lüks araçlı sonradan görme çarşaflı zengin kadınlar görüyoruz"

diyerek, demokrasinin şemsiyesi altındaki özgürlüklerden bir güzel istifade ederek, esip gürlüyorlar..
Uyduruk yalan ve iftiralarla, Herkesin özel hayatına
giriyorlar. Giyimine kuşamına, yaptığı işine ve desteklediği partiye bakarak şablon bir mantıkla ötekileştirip küstahça saldırıyorlar..

Tekrar başörtüsüne dönersek: burada zikretmediğimiz daha nice sarmal halindeki benzer konular birbirinden ayrı değildir. Topluma açık halk arasında bir çok yerde neler oluyor birde oraya bakalım:
Sürekli sıcak tuttukları islam düşmanlığını her alanda sürdürmeye çalışıyorlar. Tekrar 28 şubat dönemine özenen Tv yorumcuları, köşe yazarları o faşist zihniyetin siyasi temsilcileri ve halk içindeki taraftarları yeni kaoslar için tekrar bir takım tezgahların peşindeler..

%99 Müslüman olan bu ülkede dindarlara açık açık kalabalıklar içinde sudan bahanelerle saldırıyorlar, sürekli aşağılayıp küfürler ediyorlar ve darp ediyorlar..

Kadın işten çıkmış bir an evvel sekiz-on saat uzak kaldığı çocuklarına kavuşmanın özlemi ve telâşı içinde sağına soluna bakmadan yolda yürürken, hiç tanımadığı biri tarafından suratına atılan balyoz gibi bir yumrukla yere yığılıp kalıyor. Benzeri bir çok hikâyenin yaşandığı bu ülkede darp etmek için kovaladıkları başörtülü kızları gördük..

Metrobüste: Kocaman bir adam, arkasında oturan örtülü kadınlara çirkin laflar çakmasınımı anlatalım..

Bir başka adam: Boş bulduğu koltuğa oturduğu halde, kolundan öfkeyle tutup fırlattığı kadının yerine oturarak, siz buraları haketmiyorsunuz dediğine ne dersiniz?
Çok iyi yaptın eline sağlik der gibi mimikleriyle o zatın hareketlerini onaylayan, bir başka kadının içinin yağ bağladığınıda ibretle not düşelim !

Keza bir kadının arkasından sinsice dolaşarak başörtüsünü çekiştiren başka bir kadının alçaklığını Tv'de üzüntüyle izlediğimi belirtmeliyim..

Minübüste başörtülü bir kızı döven kişinin mahkeme kararı bugün 12 01 2019 günü 14 ay hapis cezası verildiğini, ama nedense sonradan infazın ertelendiği açıklandı. Buda huzur bozan zorbalara daha cok cesaret verecektir.

Geçmışten bu güne kadar kasten, bilinçli olarak yapılan benzeri provakatif şiddetlerin bir çoğunu basın aracılığıyla üzülerek çok şahit olduk ve devam edeceğide kaçınılmazdır..

Işıl Özgentürk Cumhuriyet yazarı.
Başörtülü kadınlarla ilgili aşağılık ifadeler kullandı. Genç kızların başörtüsünün nereden geldiklerini bilmediğini öne süren Özgentürk, Sümerlerde fahişelik görevi yapan kızların tanınmaları için başörtüsü taktığını ve başörtüsünün de buradan geldiğini yazdı. Özgentürk’ün yazarlık dışında bir görevide CHP’li Kadıköy Belediyesi’nde film atölyesinin yönetmenliğini yapıyor.

Oysa Millet olmanın en temel unsuru farklılıkların birer zenginlik oldugunu kabullenmesi gerekirken, fitnelik aracı olarak kullanan bu vatan hainleri, kardeş kavgasından her zaman uzak durmaya çalışan, gerçek vatanseverlerin sabrını zorlayarak sokağa çekmek istiyorlar..

Kadın haklarını koruma derneği varmı ki var o halde ne iş yapar, onlar ancak teröristlerin, uyuşturucu baronlarının kadınlarına destek veriyorlar. Ayrıca demokrasiyi içine sindirememiş, varlıklarının Atatürk'çülük korumasına almış, vesayet sistemiyle var olmaya alışkın, sıkıştığında yutdışına postu atabilen çifte pasaportlu kadınların haklarını savunuyorlar..

İşte bunlar başörtülü kadınların uğradığı zulmü kınamak bir tarafa dursun tam tersi, kendi tv.lerinde dergilerinde sosyal medyalarında ahlaksüzca yakıştırdkları cümleleri pişirip kotarıp tetikçilere bizzat havale edenlerin kendisdir..


Şimdi sormak istiyorum, bu başörtülü kadınlar daha önce Türkiyede yoktuda son zamalarda uzaydanmı geldiler yeryüzüne? Asla değil, bazı kriptolar hariç, herkesin bu topraklarda en az bin yıllık kökleri olan bir milletin evlatlarıdır bu kadınlar. Anadolunun ta kendisidir, Anadolunun anasıdır. Bu kadim vatana ömürlerini adamış şerife bacıların torunlarıdır bu kadınlar. Hiç bir fraksiyon hiç bir lobiyle bağlantisı olmayan, ölümü esarete bayram bilen fatma ninenin soyudur..

O yabancılara sığınmayı bilmez düşmanla işbirliğı yaparak soysuzlaşmaz.

Onun aslı görevi bu şüheda yurduna imanı ile mücehhez kınalı koçlar yetiştirmektir.. Bu topraklarda ırkını, dinlisini dinsizini alevisini sünnisini bilmez, İmanı gereği hepsini bir bilmiş herkesi samimiyetle bağrına basmıştır. Çünkü o Anadolu kadınıdır, bu toprağın bin yıllik harcıdır..

Sen! Kendini bilmez ahmak.. bu toprağın nimetlerini nankörce paylaşan. Bu vatan toprağını gözünü dahi kırpmadan comertçe pazarlamaktanda geri durmayan işbirlikçi hainlerin, Müslüman kadının örtüsüne el uzatamayan kefere, seni vekâleten, görevlendirdiğini bilmiyormuyuz sanıyorsun..

Bu toprakların uçtan uca sütçü imamlarla dolu olduğunu sakın unutma! İnsan haklarına saygılı ol ve hukuk içerisinde kal. Bu tahrikleri sineye çeken büyük kitleler vatanın selameti için çözümleri sokak yerine, her zaman demokraside ve hukuktan beklemiştir

Anadolunun örtüsünden elini çek!

Biliyorum zamanın çok dar olduğunu hissediyorsun önün için elini çabuk tutuyorsun

Müslüman ismi taşıyan Ermeni Soysuzu (!)

Müslüman ismi taşıyan Yahudi Soysuzu (!)

Asırlardır bu Millet sizi bağrına basalı hiç bir zaman öteki gibi davranmadı nankörlük etme, boşuna uğraşma....

Ötekileştirme HAİN..!

Şefik Karakelle



Yorumlar