Atatürkçüyüm ve Bayrağımı seviyorum diyenler çoğaldı


"Allah'a şükür ben Atatürk'ü ve Bayrağımı seviyorum" derken, yaptığı ve halen yapmaya devam ettiği, hayati bir yanlışın verdiğı huzursuzluğun veya, utanma duygusunun 《oda varmı bilmiyorum? Ama kaypaklığının dışa vurumu olarak anlayabilirsiniz.》

Kim bunlar?
Zamaniyle içimizdeki ayni düşünce ve idealleri paylaştığımız, birlikte kolkola yürüdüğümüz eş dost ve akrabalarımız. Kimisi FETO'nun kirli dümenine takılmış kimisi, FETO ile ilgisi olmadığı halde o rüzgara kapılan mankurtların rüzğarına takılıp, kullanıldığından haberi olmayan beyinsiz ahmaklar'ki bu kesim gün geçtikçe çoğalıyor. Çünkü FETO'cular güçlü bir taban çalışması yapıyorlar, tutuklular üzerinden maduriyet oluşturark akraba çevresinden, asıl suçlular serbest bırakılıyor benim akrabam suçsuz yere işinden atıldı hapiste yatıyor diyenlerin çığ gibi gibi her gün çoğalıyor..

Diğer taraftan Akpartiye düşman Süleymancı cemaati var insanların kafasını karıştırarak oy için farklı adresleri gösteriyorlar. Bunlar misyonu gereği halkla birebir ilişki halinde olan sözde tehvidi tedrisat yapan bir kurumun görevlileri. Unvanı hoca!? olduğu zaman bizim geleneğimizde akan sular durur. Hele birde çocuğunu teslim etmişse onlara hayır diyemeyecek yapıda bir sürü insan var bu toplumda. Zaten başımıza gelen bütün musibetlerin kaynağıda bu taassup anlayışı değilmi?

"Bu şeytan sarmalını daha ileri gittiğimizde aslolan siyasi yapılar var. Bunlar bildiğimiz FETO ve PKK intisaklı olan siyasi partilr. CHP İP HDP. Bunların tümünün propoganda kaynağı FETO marifeti olan, noktasından virgülüne kadar aynı klişe söylemleri kullanıyorlar.."

Hükumetin Türkiyede yaptığı ekonomik atılımlarla, ülkede her türlü alt yapıdan tutun, hukuk, sosyal devlet, eğitim, sağlık, ve savunma sanayi vs gibi gelişen ne varsa, eleştirerek tamamını değersiz hale getirecek bir tartışma tekniği geliştirmişler. HER şeyin cevabına iyi calışılmış ummadığınız kişilerin ağzından, birer akademik rakamlarla karşılaşabiliyorsunuz.
Yalanlar ve iftiralarla karşı tezler oluşturmuşlar, her sözünüzü çürütecek tarzda, size ayna tutuyorlar. Gelişen güzel Türkiyeyi onlara anlatmak yerine savunma durumuna geçiyor, arsıza cevap vermektede zorlanıyor aciz kalıyorsunuz. Batmış bir ekonomiden tutun Feto'culuk ve Pkk'cılık yaftası. 15 temmuz darbesini ve Israille, Abd ile işbirliği etiketini Akpartiye yapıştırıyorlar. 


Bir örnek verirsek..

(Dünyaya meydan okuyan lideriniz hey Amerika hey Almanya diye, seçmene hoş görünmek için seslenirken, bir telefonla papazı bırakıverdi. Hadi bırakmasaydı'ya! diyen bu zihniyet, bu cümleyi kullanırken zevkten dört köşe oluyor. Şurada geri adım attı burada çamura yattı diye, yalan ve ahlaksız yakıştırmalar yapıyorlar.)

Elbette milli politikalarda bazen her istediğin olmayabiliyor, çünkü, söz konusu olan bir devlet! karşılıklı tavizler için her devlet bu tür varyasyonlara girebiliyor. Nitekim Amerikanın uyguladığı ekonomik yaptırımlar papazın gidişiyle kaldırıldı. Bu hainlerin derdi papazı vermeseydi ekonomi iyice dibe vursaydı diye üzüntülerini ve öfkelerini aslında dile getiriyorlar. İleriye dönük planlanmış devletin acil ve hayati programlarının tekrar devam etmesine üzülüyorlar. Ondan sonrada bize hain diyemezsiniz, biz Atatürkçüyüz ve bayrağımızı seviyoruz diyorlar.

Bu seçimlerde tek kurtarıcı olarak sarıldıkları Kırk senelik kanlı PKK THKP-C ve FETO örgütlerinin vebalini Erdoğanın üzerine atarak onlarla işbirliği yapmayı hak gibi görüyorlar. En kötü ihanetleride, bu hainlere meşruiyet kazandırıyorlar, sonrada, pişkin pişkin ben vatanımı bayrağımı ve Atatürkümü seviyorum diyebiliyorlar'ki! 
Kendilerini bayrağını seven kuvai milliyeci olarak pazarlıyorlar.. 
Oysa Erdoğan düşmanlığından dolayı Feto ve dağdaki teröristbaşının sözleriyle hareket eden bu satılmışlar, mazallah kazandıklarında burçlara kimin bayrakları dikileceğini dahi bilmiyorlar.!!

Peki Türkiyenin geleceğine ve istikbaline karşı bir araya gelmiş bu şer odakları bu gücü nereden alıyorlar. Yasaları takmayan, polisine valisine canı istediğinde küfür eden, tokatlayan, Devlet başkanını ve bağlı olması gereken devletin geleneğini ve o devletin saygınlığını iç ve dış dünyada hiçe sayarak küçük düşürmeyi görev sayan bu siyasetçi geçinen alçak güruh gücünü nereden alıyor.

Suriyede ne işiniz var, petrol bulunmayan Akdenizde ne işiniz var, araştırma gemilerine neden yatırım yapıyorsunuz. İstanbul havalimanını neden yapıyorsunuz diyen bir muhalefetin lideri, Amerikaya dönüpte bir defa olsun, nedir tutturdun ikide bir füze tehtidi yapıyorsun, "hey Amerika" biz bağımsız bir ülkeyiz diyemedi.!!!
Diyemez! çünkü onun görevi ABD'nin çıkarlarını savunmak, zaten gücünüde oradan alıyor. Onun görevi Amerikadan verilen emirleri harfiyen yerine getirmektir. Erdoğanın yok edilmesi için gezi provakasyonundan bu güne kadar bütün ihanetlerin önündeki seçilmiş bir proje adamıdır Kılıçdaroğlu ve partisi.

Bunların İstanbul belediyesini kazanmak için yırtındıkları daha iyi bir hizmet için asla değil. Bu kadim şehrin Türkiye demek olduğunu bütün dünya bilir. Burada gelişen her türlü olayın yansımaları çok farklıdır. zaten bütün dünya Kahirenin Rabiyetül Edeviyye meydanı ile taksim meydanındaki geziyı eşdeğer görerek sonuç alınacağına dair el oğuşturarak bekleyip, defalarca yazıp çizmedilermi!

Büyük şehir belediyesini kazanmadığı halde bir FETO marifetiyle verilen mazbatanın ilk icraatı kozmik bilgilerin elde edilmesi işgüzarlığının sıradan bir vaka olarak göremeyiz. Bunların niyeti çok bozuk, ilk işleri terörü istanbulada besleyip geliştirip, iç savaşa hazırlamak olacaktı'ki!. İşte bu Türkiyenin iç savaşı demekti. Birde bunların merkezi iktidarı ele geçirdiklerini düşünebilirmisiniz Allah muhafaza, hiç bir muhalife gün yüzü göstermeyecekler, sadece, en hafifi olarak Mısırı ve libyayı göz önünüze alalım.

Bu güne kadar denemedik ihanetin kalmadığını hep birlikte gördük ve tümünü acı sonuçlarıyla birer vatansever olarak hepimiz yaşadık maalesef. Maddi manevi şühedamızla ve gazimizle. Feto'nun katilleri 141 kez ömür boyu ceza almışken halen, her şey güzel olacak diyorsa, bu ihanetler zincir halinde devam edecek anlamını taşıyor demektir. O alçaklar öyle demese dahi Amerika bunların boynuna bir defa halkayı takmış o bırakmayacaktır..

Tek çaremiz, biz onlar gibi hukuksuz yollardan yürüyemeyeceğimize göre, önce El Fettâh isminin hürmetine her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, Yüce Rabbimize güvenerek, son gün ve saatleri iyi değerlendirmek suretiyle, bu cennet vatanımıza bayrağımıza bir kez daha sahip çıkalım. Haçlı kefereye biad etmiş hainlelere fırsat vermeyelim İnşaallah.

Gazamız mübarek olsun. Allah! yar ve yardımcımız olsun. Amin..

Şefik Karakelle

Yorumlar